top of page

Yeni Bir Toplum Yeni Bir Ekonomi: Ağ Toplumu

  • Yazarın fotoğrafı: Murad Sait Aktaş
    Murad Sait Aktaş
  • 10 Eyl 2024
  • 4 dakikada okunur

Ağ toplumunun yükselişine sebep olan unsurları ele almaya kalktığımızda karşımıza 21. yüzyılın başlangıcından itibaren dünya genelinde neşvünema bulan belli başlı olaylar çıkacaktır. Bunlar öncelikle enformasyon devrimi diye ifade edebileceğimiz, bilgi teknolojilerini merkeze alan yeni toplum; bu yeni yapıya uygun olarak gelişen yeni kapitalizm olgusu ve 20. yüzyılın yükselen milliyetçi ideolojilerinin aksine devlet merkezli olmayan yeni bir ekonomi tarzının yaygınlaşması olarak tespit edilebilir.


Kitabın girişinde söylendiği gibi “adem-i merkeziyetçilik, şirketlerin hem kendi içlerinde hem de başka şirketlerle ilişkilerinde ağlar oluşturması; işçi hareketinin nüfuzundaki düşüşle birlikte sermayenin emek karşısında hatırı sayılır ölçüde güçlenmesi; çalışma ilişkilerinin giderek bireyselleşmesi ve çeşitlenmesi; kadınların daha fazla, genelde ayrımcı koşullarla ücretli işgücüne dahil edilmesi; devletin, her toplumda siyasi güçlerin ve kurumların doğasına bağlı olarak değişen yoğunlukta ve saiklerle, piyasayı yeniden düzenlemek, refah devletini silmek için seçici bir tavırla müdahalede bulunması; sermaye birikimi ve yönetimi koşullarının giderek coğrafi ve kültürel farklılıklara dayandığı bir ortamda küresel ekonomik rekabetin kızışması gibi gelişmelerde kendini gösteren köklü bir yeniden yapılanma sürecine girdi.” İşte bu dönüşümlere bir de enformasyon devriminin sağladığı yeni iletişim biçimleri, ekonomik ve sosyal ağlar dahil edildiğinde ortaya Manuel Castells’in “Ağ Toplumu” diye tanımladığı cemiyet formu çıkmaktadır. Kitabın kapağında 0’lardan ve 1’lerden oluşan bilgisayar dilinin görülmesi bu enformatik toplumun aşırı uzmanlaşmaya dayalı düzenini teşhis bakımından mühimdir. Bununla beraber yazar “Akılcılığa, onun ilahlarına tapınmaksızın akla davetin mümkün olduğuna inanıyorum” diyerek kendi içinde bir Aydınlanma ümidini korumakla beraber yeni teknokratik koşulları incelerken bilginin araçsallaşmasına yönelik eleştirisini de dile getirmektedir.


Toplumun ilişkiselliğinin yoğunlaşması
Ağ Toplumu

Teknoloji, Toplum ve Tarihsel Değişim bölümünde Castells “Elbette ki, teknoloji toplumu belirlemez. Toplum da teknolojik değişimin yönünü çizemez, çünkü bilimsel keşif, teknolojik yenilik ve bunların toplumsal uygulanma süreçlerine bireysel yaratıcılık ve girişimcilik de dahil birçok etken dahil olur; öyle ki, nihai sonuç, karmaşık bir etkileşim sürecine dayalıdır” diyerek yavan, salt muhafazakar, teknoloji karşıtı bir üslubu asla benimsemeyeceğini ifade etmektedir. Öte yandan bilgisayarın ve internetin gelişimindeki akıl almaz hız da toplumu giderek daha karmaşık ve girift bir hale getirmekte; imkanlar ve fırsatlar arttıkça buna bağlı olarak sorunlar da artmaktadır.



Burada Çin örneğini detaylı şekilde ele alıp Çin’in izlediği kalkınma stratejilerini inceleyen Castells, devlet gücünün teknolojiyi edinme ve geliştirme amacıyla kullanılabileceğini ancak bunun da insanların yaratıcılığını sekteye uğratabileceğini ya da devletin teknoloji politikalarını değiştirmesi halinde tümden çuvallayabileceğini tespit eder ve bu modelin avantajları ile dezavantajları arasındaki ahengi şu cümlelerle dile getirir: “Ne var ki, özellikle devlete bağımlı olmanın bir bedeli vardır; Çin için bu geri kalma, açlık, salgın hastalıklar, sömürge yönetimi, iç savaş olmuştur. En azından 20. yüzyılın ortalarına dek.”


Japonya’da ise 1653 yılında 50 tondan ağır gemilerin kullanılmasının yasaklanmasıyla birlikte içe kapanık bir ekonominin benimsendiğini ve bu süreçte teknolojik açıdan Çin’in gerisinde kalındığını; buna mukabil ünlü Meiji Tanzimatı ile birlikte Japonya’nın ivedilikle modernleşme stratejisi izlediğini belirten Castells, Çin ve Japonya mukayesesi ile teknoloji-devlet ilişkisinde neyin önemli olduğunu tartışır. Buna göre teknoloji, büyük ölçüde bir toplumun kendini, devlet de dahil toplumun kurumları üzerinden maddi üstünlüğe sevk etme kapasitesini ifade eder. Üretim güçlerinin bu gelişiminin gerçekleşmiş olduğu tarihsel süreç, teknolojinin ve onun dokuduğu toplumsal ilişkiler ağının özelliklerine damgasını vurur. Günümüz toplumunda yaşananların da farklı olmadığını dile getiren yazara göre bu değişim sürecinde ortaya çıkan yeni toplum da, tarihlerine, kültürlerine, kurumlarına, küresel kapitalizm ve enformasyon teknolojisiyle özgül ilişkilerine bağlı olarak farklı ülkelerde kayda değer bir tarihsel çeşitlilik gösterse de, hem kapitalist hem de enformasyoneldir. Bir nevi güneşin altında söylenecek yeni bir söz yok demektir bu. Kapitalizmin kendini yeni türevler yoluyla farklı biçimlerde ama geçmiştekine benzer tecrübelerle ifade edişinin tarihidir aslında kaydı tutulan.



Kitaptan enformasyon teknolojisine geçiş
Teknolojinin Evrimi

Enformasyon teknolojisi devrimi, 1980’lerden itibaren kapitalist sistemin temel bir yeniden yapılanma sürecinin uygulanmasında araçsal öneme sahip oldu. Burada önemli olan araçsal ifadesidir zira modernitenin araçsal (türev) akla yani rasyonaliteye indirgenmiş düşünme biçiminin son varyantıdır aslında enformasyon toplumu. Her ne kadar toplumlar sanayileşmeci devletçilik ve sanayileşmeci kapitalizm kavramlarıyla tanımlansa da toplumsal dinamiklerin anlaşılması açısından üretim biçimleriyle (kapitalizm ile devletçilik) kalkınma biçimleri (sanayileşmecilik ile enformasyonelizm) arasındaki analitik mesafeyi ve ampirik ilişkiyi korumak önemlidir. Ancak her ikisinde de ortak ve kaçınılmaz olan şüphesiz “araçsal” ilişki ağı ve “araçsal” akıldır.


Esas itibariyle enformasyonelizm kapitalizmin genişlemesiyle, yenilenmesiyle bağlantılıdır; tıpkı sanayileşmeciliğin, bir üretim biçimi olarak kapitalizmin oluşmasıyla bağlantılı olduğu gibi. Bu noktada enformasyon toplumu tabiri ile ne kast edildiğini anlamak için şu iktibası yapmak yerinde olacaktır: “Kapitalizmin yeniden yapılanmasıyla enformasyonelizmin yayılması küresel ölçekte birbirinden ayrılamaz süreçlerse de, toplumlar, tarihleri, kültürleri ve kurumlarının özgüllüklerine bağlı olarak bu tür süreçlere farklı tepki vermişler, bu süreçlerde farklı tutumları benimsemiş lerdir. Dolayısıyla, yeni sistemde her yerde toplumsal biçimlerin homojenliğini çağrıştıracak olan bir “enformasyonel toplum”dan bahsetmek, bir yerde uygunsuz olur. Bunun ampirik ve kuramsal açıdan savunulamaz bir varsayım olduğu açıktır. Ama sosyologların Raymond Aron’un formülasyonunda olduğu gibi, sosyoteknik sistemlerdeki temel ortak noktaların altını çizerek “endüstriyel toplum”dan bahsettiği biçimde, biz de bir “enformasyonel toplum”dan bahsedebiliriz. Ancak iki önemli koşul söz konusudur: Bir yandan enformasyonel toplumlar bugün mevcut olduğu biçimlerle kapitalisttir (bazıları devletçi olan endüstriyel toplumların aksine); öte yandan enformasyonel toplumların kültürel ve kurumsal çeşitliliğini vurgulamamız gerekir. Böylece Japonya’nın biricikliği ya da İspanya’nın farklılığı, bu kez bilgisayarların yayılma oranıyla ölçülen bir evrensel modernleşme yolunda, kültürel farklılıkların silindiği bir süreç içinde kaybolup gitmeyecektir. Çin ya da Brezilya, bugünkü hızlı kalkınma yollarında yürüyerek enformasyonel kapitalizmin küresel potasında erimeyeceklerdir.” (syf. 24-25) Görüldüğü üzere enformasyon devrimi ya da ağ toplumu denilirken küresel ölçekte bütün ulusların hususiyetlerinin üzerinden tabiri caizse bir silindir gibi geçen adeta “yüce bir yeni kapitalizm” değil, aksine, kendine has özellikleri olmakla beraber her toplumda ortak bazı faktörlerin neşvünema bulmasını sağlayan yeni üretim ilişkileri ve sosyal ağlar bütününden bahsedilmektedir.


Ağ Toplumunun ne idüğünü elimizden geldiğince ifade etmeye çalıştığımıza göre eserin ilk bölümünün incelemesiyle devam edebiliriz. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.

 
 
 

Comments


About Me

I'm a paragraph. Click here to add your own text and edit me. It’s easy. Just click “Edit Text” or double click me to add your own content and make changes to the font. I’m a great place for you to tell a story and let your users know a little more about you.

#LeapofFaith

Posts Archive

Keep Your Friends
Close & My Posts Closer.

İkonlara Tıklayarak Bana Geri Bilidirimde Bulunabilirsiniz...

  • İş Parçacığı
  • Instagram

© 2035 by by Leap of Faith. Powered and secured by Wix

bottom of page